Daralan istihdama karşı ‘ithal çalışan’ gerilimi
Nurdoğan ARSLAN ERGÜN
Ünlü tavuk markası Lezita’da çalışan işçiler 7 Mart’tan beri grevde. Gerçekçe olarak firmanın Türk işçilerin yerine Hindistan’dan işçi getirmesi gösterildi. Şirketten yapılan açıklamada ise üretimin devamı için ‘yabancı işçi’ adımının atıldığı belirtilse de ‘ithal çalışan’ konusu Türkiye’nin gündemini uzun süredir meşgul ediyor. Birçok sektörde yüzde 50’lere ulaşan işgücü açığı, sanayide üretim kapasitelerini vuruyor.
Daralan ihracat pazarlarına bir de çalışan bulamama sorunu eklenince bazı işletmelerde vardiyalar ikiye iniyor, bazılarında da hedeflenen kapasite artışı askıya alınıyor. Başta imalat sektörleri olmak üzere hemen her alanda hem nitelikli hem de ara eleman açığının büyümesi, iş dünyasını ‘ithal’ çözüm arayışına yönlendirdi. Hemen hemen her sektörden firmalar, üretime devam edebilmek için başta Türk Cumhuriyetleri, Suriye, Hindistan gibi ülkeler olmak üzere yabancı işçi getirmeye başladı.
Öyle ki Ayakkabı Yan Sanayici Derneği Başkanı (AYSAD) Sait Salıcı, yabancı çalışanlarına kiralık ev bulamayan sanayicinin daire satın aldığını bile söylüyor. Salıcı, “Bizim sektörümüzde Türk Cumhuriyetlerinden ithal eleman gelmeye başladı. 7-8 kişi için kiralık ev bulamayan sanayici de yabancı işçisi için ev satın alıyor” dedi. Tüm sektörlerde hemen her firma, aradığı vasıflara sahip nitelikli işgücü bulmakta zorlanırken turizm, gıda, temizlik gibi sektörlerde eleman arayışı yüzde 28 ila 49 oranında değişiyor.
Nitelikli işgücü ve işçi sıkıntısına dikkat çeken iş dünyası temsilcileri, sorunun devam etmesi halinde ilerleyen süreçte işçi açığının daha da artacağına dikkat çekiyor. Yabancı işçi getirmenin çözüm olmadığını düşünen sanayiciler ise, gençlerin sanayiye kazandırılması için acil planlama talep ediyor. TÜİK’in son verilerine göre Türkiye’deki işsizlik oranı ise yüzde 9.8 seviyesinde.
Sanayici ceza riskini göze alıyor
İşçinin şu anda en temel sorun olduğunu dile getiren AYSAD Başkanı Sait Salıcı, “Bir iş alsak çalışacak eleman bulamayacağız. Eski talepler gelmeye başlasa ürün teslim edemeyeceğiz. Bir yol haritası hazırlanmalı sektör için ve burada da ilk maddelerden biri personel yetiştirme olmalı.
Maaş sorun deniliyor ama bugün maaşlar hiç deneyimi olmayana 20 bin TL’den fazla veriliyor. Buna rağmen çalışan bulamıyoruz” dedi. Soruna yabancı işçiyle çözüm aranmaya başlandığını söyleyen Salıcı, “Yabancı çalıştırma sınırı var. 15 yıl önce o sınır, ceza var diye aşılmazdı ama iş öyle bir noktaya geldi ki o cezaya katlanarak yabancı çalıştırma riskini göze alanlar var” yorumunu yaptı.
“Kontrollü eleman ithal etmeliyiz”
Her sektörde olduğu gibi endüstriyel mutfak alanında da özellikle vasıfsız işçi ve ara eleman sorunu yaşandığını söyleyen Endüstriyel Mutfak, Çamaşırhane, Servis ve İkram Ekipmanları Sanayici ve İş İnsanları Derneği (TUSİD) Başkanı Bekir Topuz, “Sektörümüzde minimum maaş skalası bin dolar. Eleman açığı yüzünden kapasitelerimizi artıramıyoruz. Kaçak yollarla değil de Batılı ülkelerde olduğu gibi kontrollü bir şekilde işçi ithal etmeliyiz” dedi.
“Çalışan barışını sağlamak zorundayız”
Döküm sektörü olarak ihracatı artırmak için çeşitli çalışmalar yaptıklarını dile getiren Ayhan Metal Pres Döküm Sanayi Genel Müdürü ve İDDMİB Döküm Sektörü Komite Başkanı Aynur Ayhan, “İhracattan başka çıkar yolumuz yok.
İş var ama cevap verme noktasında sektörümüzde sıkıntı yaşanıyor. Çalışan barışının bozulması nedeniyle işleri yetiştirememe sorunu yaşıyoruz. Kısır döngü var. Çözüm arayışı için teknolojik yatırımlara gidelim dersek bu da bir maliyet. Bu bir süreç zaman gerektiriyor ve yatırım gerektiriyor. Finansman gerektiriyor” dedi. Ayhan, çalışacak eleman bulunamadığı için sektörün kapasite artışına gidemediğini söyledi.
“Üretimi artırmalıyız ama yapamıyoruz”
Armatür sektöründe en büyük sıkıntının istihdamda yaşandığını söyleyen Armatür Derneği Başkanı Gökhan Turhan, “Çalışanlarla aramızdaki diyaloğu bozduk. Çalışan barışını bozduk. Bizim kapasiteyi, üretimi, ihracatı arttırmaya ihtiyacımız var ama üretemiyoruz. Çünkü çalışan bulamıyoruz. Şu anda parayla alakası yok. İnsanlar çalışmak istemiyorlar” diye konuştu.
Turhan, dengeli bir ihracat için bu sorunun üzerinde çalışılması gerektiğini vurguladı. Alt sektörleri ile birlikte armatürün 100 bin kişinin üzerinde istihdam sağladığını açıklayan ARMATÜR Derneği Başkanı Gökhan Turhan, “İhracat pazarlarında yaşanan daralmanın yanı sıra rakip ülkelere göre yüksek seyreden maliyetler nedeni ile sipariş kaçıran sektörlerden biri olarak yaşanan küçülmeye EYT düzenlemesi de eklenince istihdam kaybımız hızlandı” dedi.
“Yabancı işçi çözüm olmuyor”
İşçilik yoğun çalışan bir sektör olarak ciddi eleman açığına dikkat çeken Hırdavat Sanayicileri ve İşadamları Derneği (HISİAD) Yönetim Kurulu Üyesi ve İDDMİB Hırdavat Sektörü Komite Başkanı Ferruh Özkan, “Açığı kapatmak için çalışıyoruz ama yetiştirdiğimiz 3 kişiden 2’si ya güvenlik görevlisi oluyor ya da AVM’de çalışmaya gidiyor. Hiç kimse imalata girmek istemiyor” dedi. Sektör olarak meslek liselerinden faydalanamadıklarından yakınan Özkan, bu konuda daha büyük politika değişikliklerine ihtiyaç olduğunu belirtti.
Bugün sanayicinin en büyük problemini eleman bulamamak olarak nitelendiren Özkan, “Yabancı işçi çalıştırmak da çözüm değil, çünkü onlar da kendilerini geçici eleman olarak görüyor ve ilk fırsatta bırakıyor. Eleman problemini çözmezsek ihracatımızda büyük bir artış yakalayabilmemiz mümkün değil” diye konuştu.
2024 yılında küresel işgücü pazarında kötüleşme olacak
Uluslararası Çalışma Örgütü’nün (ILO) Dünyada İstihdam ve Sosyal Görünüm: Eğilimler 2024 raporuna göre, 2024 yılında küresel işsizliğin artması ve giderek artan eşitsizliklerin ve üretkenlikteki durağanlığın endişe kaynağı olması bekleniyor. Küresel iş açığı ve işgücü piyasasına katılım oranlarında da 2023’te iyileşme görüldü.
Ancak rapora göre bu rakamlarda ufak bir değişiklik olduğunda kırılganlıklar ortaya çıkmaya başlıyor. İşgücü piyasası görünümünün ve küresel işsizliğin daha da kötüleşeceği öngörülüyor. 2024 yılında iş arayan kişi sayısının 2 milyon artması ve böylelikle küresel işsizlik oranının 2023’teki yüzde 5,1 seviyesinden yüzde 5,2’ye çıkması bekleniyor. 2024’te kayıt dışı çalışma oranlarının sabit kalması ve küresel işgücünün yaklaşık yüzde 58’ini oluşturması da bekleniyor.